BESLENME
beslenme/block-1
Cilt
cilt maskeleri/block-7
Kadın da olsanız erkek de olsanız pürüzlü, estetik açıdan kötü görünen, yorgun bir görünüme sahip olan bir cilde sahip olmayı kimse istemez...
Metabolizma, vücudun yiyecekleri enerjiye dönüştürme sürecidir. Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, vücudun enerji seviyesini artırarak metabolizmayı hızlandırabilme kabiliyetine sahip olan besinlerdir. Bu yiyeceklerin çoğu düşük kalorili ve besleyici olduğu için, sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak tüketilebilirler. Bu besinlerin tüketilmesi, sağlıklı bir yaşam tarzı için oldukça önemlidir. Peki, metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler nelerdir? İşte detaylar!
Özellikle metabolizma için hızlandırıcı etkiye sahip olan
besinler gündeme geldiği zaman karşımıza pek çok farklı besin çıkıyor. Bu
besinlerden öne çıkanlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliyoruz;
Su, metabolizmayı hızlandıran en önemli besin maddelerinden
biridir. Yeterli miktarda su tüketmek, vücudunuzun metabolizmasını hızlandırır
ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Vücudunuzun hidrasyonu, metabolizmanın
düzgün çalışması için oldukça önemlidir.
Su içmek, vücudunuzun daha fazla enerji harcamasına ve
dolayısıyla daha fazla kalori yakmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, susuz kalmak
metabolizmanızı yavaşlatır. Günde en az 8-10 bardak su içmek, metabolizmanızı
hızlandırmak için gereklidir.
Badem, protein, lif ve sağlıklı yağ içerir. Bu besinler,
vücudun enerji seviyesini artırarak metabolizmayı hızlandırır.
Yeşil çay, kateşin adı verilen bir antioksidan içerir. Bu
antioksidan, metabolizmayı hızlandıran termojenik özelliklere sahiptir.
Biberiye, karnitin adı verilen bir amino asit üretimini
teşvik eder. Karnitin, vücudun yağları enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur.
Somon, omega-3 yağ asitleri içerir. Bu yağ asitleri, vücudun
yağ yakma sürecini hızlandırır ve metabolizmayı artırır.
Elma
Elma, lif ve su içeriği yüksek olan düşük kalorili bir
meyvedir. Lif, sindirim sistemini düzenleyerek metabolizmayı hızlandırır.
Turunçgiller, C vitamini içerir. C vitamini, vücudun yağları
enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur.
Yulaf ezmesi, yüksek lif içeriği sayesinde tokluk hissi
verir ve metabolizmayı hızlandırır.
Acı biber, capsaicin adı verilen bir bileşik içerir.
Capsaicin, metabolizmayı hızlandıran termojenik özelliklere sahiptir.
Yoğurt, probiyotikler içerir. Probiyotikler, sindirim
sistemini düzenleyerek metabolizmayı hızlandırır.
Yeşil yapraklı sebzeler, antioksidan ve lif açısından
zengindir. Bu besinler, sindirim sisteminizi düzenleyerek metabolizmanızı
hızlandırır. Özellikle ıspanak, brokoli, pazı, kara lahana, kıvırcık lahana ve
marul, metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler arasında yer alır.
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinlerin önemi söz konusu
olduğu zaman aşağıda sıraladığımız özellikler karşımıza çıkar;
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, vücudun enerji
seviyesini artırarak, daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Bu da kilo
kontrolünü kolaylaştırır.
Metabolizma hızlandıran besinler, sindirim sistemini
düzenleyerek sağlıklı bir sindirim sistemi sağlar. Bu besinlerin lif, protein
ve sağlıklı yağ içeriği, bağırsak hareketlerini düzenleyerek, kabızlık ve diğer
sindirim sorunlarının önlenmesine yardımcı olur.
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, vücudun enerji seviyesini
artırarak gün boyunca daha fazla enerji sağlar. Bu besinler, gün boyunca
yorgunluğun önlenmesine ve daha üretken bir yaşam sürdürülmesine yardımcı olur.
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, vitamin ve mineral
açısından zengindir. Bu besinlerin düzenli olarak tüketilmesi, bağışıklık
sistemini güçlendirerek, vücudun enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı direncini
artırır.
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, antioksidan
açısından zengindir. Antioksidanlar, serbest radikallerin oluşumunu önleyerek,
hücrelerin yaşlanmasını ve hasar görmesini önler.
Metabolizma hızlandıran sağlıklı besinler, kanser riskini
azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle sebze ve meyveler, kanserle savaşan
antioksidanlar ve fitokimyasallar açısından zengindir.
Özetle; metabolizmayı hızlandıran sağlıklı besinlerin
tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzı için oldukça önemlidir. Metabolizma
hızlandıran sağlıklı besinler, vücudun daha fazla enerji harcamasına ve
dolayısıyla daha fazla kalori yakmasına yardımcı olur. Bu da kilo kontrolüne
yardımcı olurken aynı zamanda daha sağlıklı bir yaşam tarzı için gereklidir.
Kolesterol, vücudumuz için önemli bir yağ türüdür. Ancak,
yüksek kolesterol seviyeleri kalp hastalığı, felç ve diğer sağlık sorunlarına
neden olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için kolesterol
seviyelerimizi kontrol altında tutmamız önemlidir. Bunun için beslenme
şeklimizde bazı değişiklikler yapabiliriz. Kolesterolü düşüren besinler gündeme
geldiği zaman yulaf ezmesi, badem ve balık gibi gıdalardan söz edebiliriz.
Elbette ki bu tarz besinleri tüketiyor olmak; sağlıklı bir şekilde beslenmeyi
mümkün kılar.
Kolesterol düşürmek için kullanabileceğiniz besinler
hakkında pek çok şey duymuş olabilirsiniz. Ancak kolesterol düşürmek için
yalnızca bu besinleri tüketmek yeterli değildir. Aşağıda kolesterolü düşüren
besinler konusunda öne çıkan gıdaları sizlerle paylaştık;
Yulaf ezmesi beta-glukan adı verilen bir çözünür lif
kaynağıdır. Bu lif, kan dolaşımındaki kolesterolü düşürerek kalp hastalığı
riskini azaltır. Yulaf ezmesi, kolesterolü düşürmek için günlük beslenmenizde
kolayca yer alabilecek pratik bir seçenektir. Kahvaltıda yulaf ezmesi yiyerek
güne sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz.
Badem, tekli doymamış yağlar ve yüksek miktarda lif içerir.
Bu özellikleri sayesinde kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca, bademdeki
antioksidanlar kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir. Günde bir avuç badem
tüketerek kolesterol seviyelerinizi düşürebilirsiniz.
Somon, sardalya, uskumru gibi yağlı balıklar, omega-3 yağ
asitleri bakımından zengindir. Omega-3 yağ asitleri, trigliserid seviyelerini
düşürerek kolesterol seviyelerini de düşürmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, kalp
sağlığını korumaya yardımcı olurlar. Haftada en az iki kez balık tüketerek
kolesterol seviyelerinizi düşürebilirsiniz.
Ispanak, pazı, lahana, brokoli, karnabahar gibi yeşil
yapraklı sebzeler, lif ve antioksidanlar bakımından zengindir. Bu besinler,
kolesterolü düşürmeye yardımcı olurlar. Ayrıca, kalp sağlığını korumaya yardımcı
olabilirler. Her öğünde bir miktar yeşil yapraklı sebze tüketmeye özen
gösterin.
Zeytinyağı, tekli doymamış yağlar bakımından zengindir. Bu
özellikleri sayesinde kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca,
kalp sağlığını korumaya yardımcı olan antioksidanlar da içerir. Günlük
beslenmenizde zeytinyağı kullanarak kolesterol seviyelerinizi düşürebil
Ceviz, kalp sağlığı için faydalı olan omega-3 yağ asitleri
içerir. Ayrıca, yüksek miktarda lif içerir ve kolesterol seviyelerinizi
düşürmeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte, cevizin yüksek kalori içeriği
göz önüne alındığında, tüketim miktarını sınırlamak önemlidir.
Kırmızı biber, içerdikleri kapsaisin sayesinde kolesterol
seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Bu madde, kan dolaşımını artırır ve
kolesterolünüzün atılmasını hızlandırır. Ayrıca, kırmızı biberin antioksidan
özellikleri, kalp sağlığı için faydalı olabilir.
Yaban mersini, kolesterol seviyelerinizi düşürmeye yardımcı
olan flavonoidler ve lifler açısından zengindir. Ayrıca, antioksidan
özellikleri sayesinde kalp sağlığınızı koruyabilir.
Zeytinyağı, yüksek miktarda tekli doymamış yağ asitleri
içerir. Bu yağlar, kolesterol seviyelerinizi düşürmeye yardımcı olur ve kalp
sağlığı için faydalıdır. Ancak, zeytinyağı yüksek kalori içerir, bu nedenle
tüketim miktarını sınırlamak önemlidir.
Bu besinlerin yanı sıra, sebze ve meyveler, tam tahıllar ve
düşük yağlı protein kaynakları da kolesterol seviyelerinizi düşürmenize
yardımcı olabilir.
Yüksek kolesterol, kanınızdaki LDL (kötü) kolesterol
seviyesinin normalden yüksek olması durumudur. LDL kolesterolünüz ne kadar
yüksek olursa, kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunları geliştirme riskiniz de
o kadar artar. Yüksek kolesterol belirtilerini biliyor olmak; sağlıklı bir
yaşam konusunda kritik bir etkiye sahiptir.
Yüksek kolesterol, ciddi bir sağlık sorunudur ve sağlığı
tehdit eden birçok hastalıkla ilişkilidir. Yüksek kolesterol düzeyleri
genellikle semptomlara neden olmaz, bu nedenle birçok insan yüksek kolesterolü
olduğunu bilemez. Ancak, yüksek kolesterol düzeyleri ilerledikçe bazı
belirtiler ortaya çıkabilir. İşte yüksek kolesterol belirtileri;
Yüksek kolesterol düzeyleri, vücutta dolaşan oksijen ve
besin maddelerinin miktarını azaltabilir. Bu durum, yorgunluk ve halsizliğe
neden olabilir. Yüksek kolesterolün diğer semptomları arasında baş dönmesi,
unutkanlık, karıncalanma, hafifletici veya kalp çarpıntısı bulunur.
Yüksek kolesterol, LDL kolesterolün damarlarınıza yapışarak
plak oluşturmasına neden olabilir. Bu plaklar zamanla büyür ve kan akışınızı
sınırlayarak damar sertliği (ateroskleroz) oluşumuna yol açabilir. Ateroskleroz
belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, bacaklarda ağrı, çarpıntı ve
baş dönmesi sayılabilir.
Yüksek kolesterol seviyeleri, kaslarınızın hasar görmesine
neden olabilir. Bu durum, kas zayıflığına ve halsizliğe neden olabilir.
Yüksek kolesterol seviyeleri, karaciğerinizin yağ
biriktirmesine neden olabilir. Bu durum, karaciğerinizi hasara uğratarak
karaciğer sorunlarına yol açabilir.
Göz kapaklarının yakınında sarı renkte lekeler, yüksek kolesterolün
belirtilerinden biridir. Bu lekeler, kolesterolün yüksek seviyelerinin göz
çevresindeki deride birikmesi sonucu oluşur. Bu durum, xanthelasma olarak
adlandırılır. Eğer göz kapaklarınızda veya gözlerinizin etrafında sarı lekeler
fark ederseniz, bir doktorla
görüşmelisiniz.
Yüksek kolesterol belirtileri nadiren hissedilebilir veya
görülebilir olabilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri ve kolesterol
testleri almak önemlidir. Eğer yüksek kolesterol riskiniz varsa, sağlıklı bir
diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi ile kolesterol seviyelerinizi kontrol altında
tutabilirsiniz. Böylece sağlıklı bir şekilde yaşamak konusunda önemli
kazanımlara sahip olursunuz.
Kestane balı, kestane çiçeklerinden elde edilen doğal bir baldır. Kestane ağacı, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaygın olarak bulunur ve yaz aylarında sarımsı beyaz renkli çiçekler açar. Bu çiçekler, arıların nektarını toplamasına izin verir ve sonunda kestane balı elde edilir. Kestane balı, sıkı ve kalın bir kıvama sahip, koyu renkli ve hoş bir kokuya sahip bir baldır.
Yüksek oranda doğal şeker içeren bu bal; aynı zamanda birçok
vitamin ve mineral içerir. Bu vitaminler arasında A, B, C ve E vitamini
bulunurken, mineraller arasında potasyum, magnezyum ve kalsiyum yer alır.
Kestane balı ayrıca antioksidanlar açısından da zengindir.
Doğal bir şeker kaynağı olan kestane balının birçok faydası
vardır. Sağlıklı yaşam tarzınızı desteklemek ve vücudunuzun ihtiyacı olan
vitamin ve mineralleri almak için düzenli olarak kestane balı tüketebilirsiniz.
Ancak, aşırı tüketimi şeker içeriği nedeniyle zararlı olabilir, bu nedenle
porsiyon kontrolüne dikkat etmek önemlidir.
Öncelikle, kestane balı, bağışıklık sistemini güçlendirir ve
hastalıklara karşı koruma sağlar. Ayrıca, yüksek oranda antioksidan içerdiği
için vücudunuzdaki zararlı serbest radikalleri nötralize eder ve sağlıklı
hücrelerin korunmasına yardımcı olur. Elbette ki bu baldan istenilen faydanın
elde edilmesi için mutlaka farklı kriterlere de dikkat ediyor olmak gerekiyor.
Enerji verici bir etkiye sahip olan kestane balının
metabolizmayı hızlandırdığı da biliniyor. Bu, kestane balının sporcular ve
aktif yaşam tarzına sahip insanlar için ideal bir besin kaynağı olmasını
sağlar. Aynı zamanda, kestane balı mide problemlerine de iyi gelir ve sindirim
sistemini düzenler. Kestane balının faydaları gündeme geldiği zaman aşağıda
sıraladığımız özellikler karşımıza çıkar;
Kestane balı, vücuttaki serbest radikalleri nötralize
ederek, hücrelerin zarar görmesini önleyen antioksidan özelliklere sahiptir. Bu
sayede kestane balı, kanser, kalp hastalığı ve diğer kronik rahatsızlıkların
riskini azaltmaya yardımcı olur.
Vücudunuzdaki bağışıklık sisteminin daha iyi çalışmasına
yardımcı olan polifenoller ve flavonoidler içeren kestane balının bağışıklık
sistemini güçlendirdiği biliniyor. Ayrıca, balın antibakteriyel ve antiviral
özellikleri de, enfeksiyonlara karşı vücudunuzu korumanıza yardımcı olur.
Kestane balı, sindirim sistemi sorunlarına karşı etkilidir.
Yüksek lif içeriği sayesinde, bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık ve
ishal gibi sindirim problemlerini önler.
Yüksek oranda doğal şeker içeren kestane balının bu sayede
vücudunuza hızlı bir enerji sağladığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu
özellik, özellikle sporcular ve aktif yaşam tarzına sahip kişiler için ideal bir
besin kaynağı yapar.
Glisemik indeksi düşük bir besin olarak karşımıza çıkan
kestane balının bu edenle, kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olduğu
biliniyor. Ayrıca bu lezzetli besin insülin direnci gibi sağlık sorunlarını
önler.
Kestane balı, anti-inflamatuar özellikleri sayesinde
cildinizi sağlıklı ve genç tutmaya yardımcı olur. Ayrıca, ciltteki sivilce ve
lekelerin azaltılmasına da yardımcıdır.
Kestane balı, B vitamini kompleksinin yanı sıra magnezyum ve
potasyum gibi mineralleri de içerir. Bu sayede, sinir sistemi sağlığını korur
ve stresle başa çıkmanıza yardımcı olur.
Doğal ve sağlıklı bir gıda olan kestane balının Lezzetli
tadı ve sağlık yararları nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edildiği
biliniyor. Ancak, kestane balının tüketilme yöntemleri konusunda birçok kişi
bilgi sahibi değildir. Kestane balını aşağıda sizler için sıraladığımız gibi
tüketmenizi öneriyoruz;
Özellikle kahvaltıda ekmek, peynir veya yoğurt gibi besinlerle
birlikte tüketilebilen bu bal lezzetiyle de dikkat çekici bir etkiye sahiptir. Siz
de gününüzü sağlıklı bir şekilde başlatmış olursanız bu balı tüketebilirsiniz.
Sıcak su, çay veya kahve gibi içeceklerle birlikte bu balı
rahatlıkla tüketebilirsiniz. Bu sayede, boğaz ağrısı, öksürük gibi sorunlara
iyi gelir.
Kestane balı, kurabiye ve kek tariflerinde de
kullanılabilir. Bu sayede, sağlıklı ve lezzetli tatlılar yapabilirsiniz.
Kestane balı, yoğurtla birlikte tüketildiğinde sindirim
sistemi sağlığına fayda sağlar. Ayrıca, yoğurt ve kestane balı kombinasyonu,
bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
Bu iddialı besini, sert peynirlerle birlikte tüketildiğinde
lezzetli bir atıştırmalık elde edilir. Ayrıca, bu kombinasyon, vücudunuzun
kalsiyum ihtiyacını karşılar.
Bu bal, yulaf lapası gibi sağlıklı kahvaltılarla birlikte
tüketilebilir. Bu sayede, gün boyunca tok kalır ve enerjinizi yükseltirsiniz.
Özetle; kestane balı, birçok farklı şekilde tüketilebilir.
Lezzetli ve sağlıklı bir gıda olan kestane balını, farklı yemeklerinizde
kullanarak vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri alabilirsiniz. Ancak, tüketim
miktarını aşırıya kaçırmamak ve dengeli beslenmek önemlidir.
Bağışıklık sistemi, vücudunuzun enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı savunma mekanizmasıdır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek, hastalıklarla savaşmanıza ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve bağışıklık sisteminizi destekleyen besinleri tüketerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Burada bağışıklık sistemini güçlendiren besinler konusunda bilgi sahibi olmanız önem kazanıyor.
Bağışıklık sistemi, vücudun enfeksiyonlara ve hastalıklara
karşı savunma mekanizmasıdır. Güçlü bir bağışıklık sistemi, vücudunuzu sağlıklı
tutmak için çok önemlidir. Beslenme, bağışıklık sisteminizi desteklemenin
anahtarlarından biridir. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren besinler
gündeme geldiği zaman aşağıdaki seçeneklerden söz edebiliriz;
Sarımsak, bağışıklık sistemi için mükemmel bir besindir.
İçeriğinde bulunan allisin adlı bileşik, enfeksiyonlara karşı savaşan antiviral
ve antibakteriyel özelliklere sahiptir.
Zencefil, antiviral ve anti-enflamatuar özellikleri
sayesinde bağışıklık sisteminizi destekleyen bir baharattır. Zencefil çayı veya
zencefil limonlu su gibi formüllerle tüketilebilir.
Kırmızı biber, C vitamini bakımından zengin bir besindir. C
vitamini, bağışıklık sistemi hücrelerinin üretimini artırarak vücudunuzun
enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur.
Yoğurt, probiyotikler bakımından zengin bir besindir.
Probiyotikler, bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sisteminin
güçlenmesine yardımcı olur.
Brokoli, antioksidanlar bakımından zengin bir sebzedir.
Antioksidanlar, bağışıklık sistemi hücrelerinin hasara uğramasını engelleyerek
enfeksiyonlara karşı savaşmalarını kolaylaştırır.
Kuruyemişler, E vitamini, çinko ve selenyum gibi bağışıklık
sistemi için önemli olan besinleri içerir. Aynı zamanda, omega-3 yağ asitleri
bakımından da zengindirler.
Yeşil çay, antioksidanlar bakımından zengin bir içecektir.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olurken aynı zamanda vücuttaki
iltihaplanmayı da azaltır.
Yumurta, bağışıklık sistemi için önemli olan protein ve A
vitamini bakımından zengin bir besindir. Aynı zamanda, vücudunuzun direncini
arttırıcı bir etkiye de sahiptir.
Kuşburnu, bağışıklık sisteminizi güçlendiren bir meyvedir.
İçeriğinde C vitamini, A vitamini, demir ve antioksidanlar gibi bağışıklık
sistemi için önemli olan besinleri içerir. Kuşburnu çayı veya kuşburnu suyu
gibi formüllerle tüketilebilir.
Havuç, beta-karoten bakımından zengin bir sebzedir.
Beta-karoten, vücudun A vitamini ihtiyacını karşılar ve bağışıklık sistemi için
önemli bir besindir. Havuç çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir.
Mantar, bağışıklık sistemini destekleyen beta-glukanlar adlı
bileşikler içerir. Beta-glukanlar, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini
artırarak enfeksiyonlarla savaşmalarını kolaylaştırır. Mantar çeşitleri farklı
şekillerde pişirilerek tüketilebilir.
Brokoli, ıspanak, kara lahana, pazı ve diğer yeşil yapraklı
sebzeler, C vitamini, A vitamini, demir ve antioksidanlar gibi bağışıklık
sistemi için önemli olan besinleri içerir. Bu sebzeler çiğ veya pişmiş olarak
salatalar, yemekler veya smoothielerde tüketilebilir.
Zerdeçal, anti-inflamatuar özellikleriyle bilinir ve
bağışıklık sistemini destekler. İçeriğindeki curcumin adlı bileşik, bağışıklık
hücrelerinin aktivitesini artırır. Zerdeçal, yemeklerde veya çay olarak
tüketilebilir.
Somon, ton balığı ve sardalya gibi yağlı balıklar, omega-3
yağ asitleri bakımından zengindir. Omega-3 yağ asitleri, bağışıklık sistemi
hücrelerinin üretimini artırarak enfeksiyonlarla savaşmalarına yardımcı olur.
Balık, ızgara, fırında veya çiğ olarak tüketilebilir.
Bağışıklık sistemimiz vücudumuzu zararlı mikroplardan
koruyan bir savunma mekanizmasıdır. Ancak, bazı durumlarda bağışıklık sistemi
zayıf düşebilir ve bizi enfeksiyonlara, hastalıklara ve diğer sağlık
sorunlarına karşı savunmasız bırakabilir. Bu nedenle, bağışıklık sistemimizi
güçlendirmek için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi önemlidir.
Ekşi maya, un ve suyu fermente ederek yapılan bir maya türüdür. Fermentasyon sürecinde, hamurda bulunan doğal mayalar ve bakteriler, mayanın besin kaynağı olan karbonhidratları tüketir ve karbondioksit gazı ve asit üretirler. Bu süreçte oluşan asit, ekşi mayanın karakteristik ekşi tadına neden olur.
Ekşi maya, yapımında sadece un ve su kullanılarak yapılan
doğal bir mayadır. Kimyasal katkı maddeleri içermez ve glutensiz seçenekler de
mevcuttur. Ayrıca, ekşi mayanın probiyotik özellikleri sayesinde bağırsak
sağlığına faydalı olabilir.
Ekşi maya yapmak için ihtiyacınız olan tek şey un, su ve
zaman. İlk başta, yemeklik bir kaba un ve su karıştırın ve hava almayacak
şekilde örtün. Daha sonra, karışımı birkaç gün boyunca her gün karıştırın ve
yemeklik kabın üzerini örtün. Bu süreçte, doğal mayalar ve bakteriler hamurda
üremeye başlayacak ve karışımınız kabarmaya başlayacaktır.
Birkaç gün sonra, kabarmaya başlayan karışımınızı beslemeye
başlayabilirsiniz. Bunun için, karışımınızın yarısını yeni un ve su ile
karıştırın ve tekrar hava almayacak şekilde örtün. Bu süreci her gün
tekrarlayın ve hamurunuzun kabarması ve ekşimesi için bekleyin. Birkaç gün
içinde, ekşi mayanız hazır olacaktır. Ekşi maya kullanarak ekmek yapmak
isterseniz, sadece ekşi mayayı hamura ekleyin ve mayalanmaya bırakın.
Sonrasında artık mayanız hazır olacak.
Ekşi maya, mayalı ürünlerin yapımında kullanılan doğal bir
maya türüdür. Normal mayalardan farklı olarak, ekşi maya mayalama sürecinde
fermente olmuş un ve sudan oluşan bir hamur kullanılır. Ekşi maya yapımı biraz
daha uzun sürer, ancak sonuçta daha sağlıklı ve lezzetli bir sonuç ortaya
çıkar. Ekşi maya yüzyıllardır kullanılan bir yöntemdir ve birçok faydası
vardır. Ekşi mayanın faydaları gündeme geldiği zaman aşağıdaki gibi seçenekler
karşımıza çıkar;
Ekşi maya, sindirime yardımcı olabilecek probiyotikler
içerir. Probiyotikler bağırsak sağlığını destekler ve bağırsaklarda bulunan
yararlı bakterilerin sayısını artırabilir. Bu, sindirim sorunlarını azaltmaya
yardımcı olabilir.
Ekşi maya, hamurun fermente edilmesiyle üretilir ve bu
nedenle daha besleyici hale gelir. Ekşi maya ekmek, mineral ve vitaminlerin
yanı sıra protein ve diğer besin maddelerini de içerir. Aynı zamanda daha az
glisemik indeksli olduğundan, kan şekerini daha dengeli bir şekilde düzenlemeye
yardımcı olabilir.
Bazı insanlar glüten intoleransı veya çölyak hastalığına
sahip olabilirler. Bu kişiler, normal maya kullanılarak yapılan ekmekleri
tüketirken mide ağrısı, şişkinlik ve diğer sindirim sorunları yaşayabilirler.
Ekşi maya, gluteni daha kolay parçalayabilir ve bu nedenle gluten hassasiyeti
olan insanlar için daha kolay sindirilebilir bir seçenek olabilir.
Ekşi maya, antioksidanlar açısından zengindir.
Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önleyebilirler.
Bu nedenle, ekşi maya tüketmek, vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardımcı
olabilir.
El yapımı ekmekler, son zamanlarda popülerliği artan
sağlıklı ve lezzetli atıştırmalıklardan biridir. Ancak, ekmek yapımında
kullanılan mayaların birçoğu yüksek oranda işlenmiş ve katkılı olabilir, bu
nedenle bazı insanlar alternatif maya türleri aramaktadır. Ekşi maya, bu
alternatiflerden biridir.
Ekşi maya, doğal ve sağlıklı bir maya türüdür ve yemek
yaparken alternatif maya seçenekleri arayanlar için harika bir seçenektir. Ekşi
mayanın probiyotik özellikleri sayesinde bağırsak sağlığına faydalı olabilir ve
ekşi maya yapmak da oldukça kolaydır. Eğer sağlıklı ve lezzetli bir ekmek
arıyorsanız, ekşi mayalı ekmekler tam da size göre olabilir.
Ekşi maya doğal bir maya olduğu için, doğru şekilde
saklanmazsa mayalanma süreci bozulabilir. Ekşi mayayı saklamak için iki farklı
yöntem vardır:
Ekşi maya, buzdolabında uzun süre saklanabilir. Öncelikle
mayanızı cam bir kavanozda veya plastik bir kapta saklamalısınız. Kapaklı bir
kap kullanmak daha iyi olacaktır. Kavanozun kapağını sıkıca kapattıktan sonra,
mayanızı buzdolabına koyun. Ekşi mayanın buzdolabında saklanması, mayanın
mayalanma sürecini yavaşlatacaktır. Bu da mayanızın daha uzun süre dayanmasını
sağlar.
Ekşi mayayı dondurmak da bir diğer seçenektir. Mayayı
buzdolabında saklamak yerine, mayayı küçük parçalara ayırıp dondurabilirsiniz.
Dondurucudan çıkardığınızda mayanın oda sıcaklığına gelmesi için bekleyin. Daha
sonra mayayı kullanmadan önce canlandırmak için besleyici bir karışım
hazırlayın.
Ekşi maya, su ve unun birleştirilmesiyle oluşturulan ve
doğal yollarla mayalanarak fermente olan bir maya türüdür. Bu süreçte mayanın
içindeki bakteriler ve mayalar karbon dioksit gazı ve asit üretirler. Bu asit
ve gazlar sayesinde hamur şişer ve ekmekler daha lezzetli ve besleyici hale
gelir. Ayrıca ekşi maya, sağlık açısından da birçok fayda sağlar.
Ekşi maya, hamurunun içinde bulunan fitik asidin ve glutenin
parçalanmasına yardımcı olan enzimler içerir. Bu nedenle, ekşi mayalı
ekmeklerin sindirimi diğer ekmeklere göre daha kolaydır ve çölyak hastaları
için daha uygun bir seçenektir. Ekşi maya aynı zamanda sindirim sistemi
sağlığına faydalı olan probiyotik bakteriler içerir. Bu probiyotikler, bağırsak
sağlığını iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudu
enfeksiyonlara karşı korur.
Glisemik İndeks nedir? Glisemik İndeks (GI), bir gıdanın kan şekerini ne kadar hızlı yükselttiğini ölçen bir ölçüttür. Daha önce GI'yi duymamış olabilirsiniz. Ancak özellikle diyabet hastaları için önemlidir. Çünkü kan şekeri düzeylerini kontrol etmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için beslenmelerinde dikkate almaları gereken bir faktördür. Bu indeks bir gıdanın glukoz seviyesini ne kadar hızlı yükselttiğini ölçmek için kullanılır. Bu nedenle, düşük GI'ye sahip gıdalar, daha yavaş emildiği ve daha uzun süre enerji sağladığı için daha sağlıklı olarak kabul edilir.
GI ölçeği, 0-100 arasında değişir ve düşük Glisemik İndeks’e
sahip gıdalar genellikle 55'in altındadır, orta GI'ye sahip gıdalar 56-69 arasında
ve yüksek GI'ye sahip gıdalar ise 70 veya daha yüksektir. Bir gıdanın GI'si,
karbonhidrat içeriği, şeker içeriği, yemek hazırlama yöntemi, işlenmiş olup
olmaması ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Düşük GI'ye sahip gıdalar arasında yeşil sebzeler, tam
tahıllar, baklagiller, bazı meyveler, süt ve süt ürünleri bulunur. Orta GI'ye
sahip gıdalar arasında mısır, pirinç, tatlı patates ve bazı meyveler yer
alırken, yüksek GI'ye sahip gıdalar arasında beyaz ekmek, patates kızartması,
şeker, beyaz pirinç ve bazı meyve suları bulunur.
GI ölçeği, kan şekeri düzeylerini kontrol etmek için diyabet
hastalarına ve diğer kişilere yardımcı olmak için kullanılır. Düşük GI'ye sahip
gıdaların tüketimi, kan şekeri seviyelerinin daha stabil kalmasına yardımcı
olabilir. Glisemik İndeks, bir gıdanın kan şekeri düzeylerini nasıl
etkilediğini ölçmek için kullanılan önemli bir ölçüttür. Beslenmenizi
planlarken, düşük GI'ye sahip gıdaları seçerek sağlıklı bir diyet sürdürmenize
yardımcı olabilirsiniz.
Düşük GI'ye sahip gıdalar, daha yavaş emildiği ve daha uzun süre
enerji sağladığı için daha sağlıklı olarak kabul edilir. Bu gıdalar, kan
şekerinin daha stabil kalmasına yardımcı olur ve böylece insülin salgısında ani
bir artışa neden olmazlar. Buna karşılık, yüksek GI'ye sahip gıdalar hızlı bir
şekilde emilir ve kan şekerini hızlıca yükseltirler. Bu, insülin salgısını
tetikleyebilir ve kan şekerinin ani bir düşüşüne yol açabilir. Kan şekerinin
dengeli bir seviyede kalması, diyabet hastaları için hayati önem taşır.
Glisemik İndeksinin önemi sadece diyabet hastaları için
değil, aynı zamanda kilo vermek isteyenler için de önemlidir. Düşük GI'ye sahip
gıdalar, daha uzun süre tokluk hissi sağlarlar ve dolayısıyla daha az yemek
yeme isteği oluştururlar. Buna karşılık, yüksek GI'ye sahip gıdalar daha hızlı
sindirilir ve daha çabuk acıktır. Bu aynı zamanda kilo kontrolü konusunda da
etkisi olan bir durumdur.
Glisemik İndeks konusunda farklı dinamiklere dikkat etmek
gerekiyor. Bu aşamada Glisemik İndeks konusuna hakim olmanız; beraberinde
önemli kazanımları getiriyor. Aşağıdaki kriterlere dikkat ediyor olmanız bu
tarz bir ölçümlerden doğru yorumları ortaya koymanızı sağlar;
GI değerleri, bir gıdanın kan şekerini ne kadar hızlı
yükselttiğini ölçmek için kullanılan bir ölçüttür. Ancak, GI değerleri her
zaman doğru değildir ve birçok faktörden etkilenebilir. Örneğin, gıdaların
pişirme yöntemi, sindirilebilir karbonhidratlar ve yağ oranı, GI değerlerini
etkileyebilir. Dolayısıyla, sadece Glisemik İndeks değerlerine dayanarak bir
gıdanın sağlıklı olduğunu düşünmek yanıltıcı olabilir.
Yüksek GI gıdaları tamamen reddetmek sağlıklı bir seçenek
değildir: Yüksek GI gıdalar, kan şekerini hızla yükseltirler ve insülin
salgısını tetikleyebilirler. Ancak, bazı yüksek GI gıdalar, sağlıklı beslenme
planınızda yer alabilir. Örneğin, bazı meyveler yüksek GI'ye sahip olsa da,
sağlıklı lifler ve diğer besinler açısından zengindirler. Yani, yüksek GI
gıdaları tamamen reddetmek yerine, tüketimlerini sınırlandırmak daha sağlıklı
bir seçenek olabilir.
Glisemik İndeks değerleri, bir gıdanın kan şekeri
seviyelerini nasıl etkilediğini ölçmek için kullanılan bir ölçüttür. Ancak sağlıklı
bir beslenme planı oluşturmak için yalnızca GI değerlerine dayanmamalısınız.
Sağlıklı bir beslenme planı, dengeli bir karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve
mineral kaynağı içermelidir.
Düşük GI gıdalarının her zaman sağlıklı olduğunu düşünmemelisiniz.
Düşük GI gıdalar, kan şekeri seviyelerini daha dengeli tutarlar ve daha uzun
süre tokluk hissi sağlarlar. Ancak, bazı düşük GI gıdalar, sağlıksız olabilir.
Örneğin, bazı şekerli atıştırmalıklar veya patates kızartmaları düşük GI'ye
sahip olabilir. Ancak sağlıklı beslenme planınızda yer almamalıdırlar.
Lifli besinler, sindirim sistemi sağlığı için son derece
önemli olan besinlerdir. Bu besinler, vücuttaki sindirim sürecini düzenler ve
bağırsak hareketliliğini artırarak kabızlığı önler. Ayrıca, kolesterol
seviyesini düşürür ve kalp sağlığına da olumlu etkileri vardır. Peki, lif nedir? Dahası lifli besinler
hangileridir? İşte bu sorulara dair merak edilen ayrıntıların tamamı!
Lifli besinler, bitkisel gıdalarda bulunan besinlerdir. En
iyi kaynakları arasında, tam buğday unu, yulaf ezmesi, çavdar, kepekli ekmek,
sebzeler, meyveler, baklagiller ve kuruyemişler yer almaktadır. Bu aşamada
lifli besinleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
·
Yulaf
·
Sebzeler
·
Meyveler
·
Baklagiller
·
Kuruyemişler
·
Tam buğday unu
Yüksek lif içeriği sayesinde yulaf, sağlıklı bir kahvaltı
seçeneğidir. Yulaf ezmesi, süt ve taze meyvelerle birleştirilerek hem lezzetli
hem de sağlıklı bir kahvaltı yapabilirsiniz. Beyaz undan daha sağlıklı bir
alternatif olan tam buğday unu, yüksek lif içeriğiyle bilinir. Buğday kepeği,
endospermi ve embriyoyu içerir. Brokoli, ıspanak, Brüksel lahanası, enginar,
havuç, karnabahar, lahana, kabak, patlıcan ve tatlı patates gibi sebzeler,
yüksek lif içeriğiyle bilinir.
Elma, armut, portakal, muz, çilek, ahududu, böğürtlen,
avokado ve kivi gibi meyveler, lif açısından zengindir. Nohut, mercimek,
fasulye, barbunya, soya ve bezelye gibi baklagiller, yüksek lif içeriği
sayesinde sindirim sağlığına faydalıdır. Badem, ceviz, fındık ve kabak
çekirdeği gibi kuruyemişler, yüksek lif içeriğiyle bilinir. Bütün bu bilgiler
ışığında lifli besinler söz konusu olduğu zaman karşımıza geniş bir ürün
yelpazesi çıkar. Burada dengeli ve sağlıklı beslenmek önemlidir.
Formun Üstü
Lif Nedir?
Lif, bitkisel kaynaklarda bulunan ve insan sağlığı için son
derece önemli olan sindirilemeyen bir karbonhidrattır. İnsan vücudu, lifi
sindiremez ve bu nedenle bağırsaklardan geçerken suyu emerek sindirim
sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca, lifli besinler
bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık gibi sindirim sorunlarının
önlenmesine yardımcı olur.
Lif, vücutta sindirilemeyen bir karbonhidrattır ve sindirim
sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlar. Lifli besinler, bitkisel kaynaklı
yiyeceklerde bulunan ve insan sağlığı için önemli olan lif açısından zengin
besinlerdir. Ayrıca, lifli yiyecekler
kan şekerinin düzenlenmesine ve kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı
olur. Lifli yiyecekler, genellikle tam tahıllar, sebzeler, meyveler,
baklagiller ve fındık gibi bitkisel kaynaklı gıdalarda bulunur.
Çözünebilir Lifler
Çözünebilir lifler, suda çözünen ve vücudumuzda bazı önemli
işlevleri yerine getiren bir tür lif çeşididir. Bu lifler, sindirim
sistemimizdeki yararlı bakterilerin beslenmesine yardımcı olur ve bağırsak
sağlığımızı korur. Ayrıca, çözünebilir lifler, kolesterol seviyelerimizi
düşürerek kalp sağlığımızı destekler.
Çözünebilir lifler, suda çözünebilen bir yapıya sahip
oldukları için bağırsaklardaki suyu emerek jel benzeri bir yapı oluştururlar.
Bu jel benzeri yapı, sindirim sisteminde yavaşça hareket eder ve bu da bağırsak
hareketlerini düzenler.
Lif Ne İşe Yarar?
Lifli besinlerin kilo yönetiminde de önemli bir rolü vardır.
Lif, düşük kalorili olmasına rağmen doyurucu bir his yaratır. Bu nedenle, lifli
yiyecekler tüketerek daha az kalori alabilir ve daha uzun süre tok
kalabilirsiniz. Ayrıca, lifli besinler, yüksek yağlı yiyeceklerin bağırsaklarda
daha az emilmesini sağlar ve bu da kilo kontrolüne yardımcı olur.
Lifli besinler, sindirim sağlığı, kan şekeri kontrolü, kalp
sağlığı ve kilo yönetimi gibi birçok fayda sağlar. Yeterli miktarda lif
tüketmek, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçasıdır ve genel olarak, günlük
lif alımı erkeklerde 30-38 gram, kadınlarda ise 21-25 gramdır.
Lifli Gıdalar
Nelerdir?
Lifli gıdalar, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçasıdır.
Bu gıdalar, vücuttaki sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için
gereken lifi sağlar. Lifli gıdalar ayrıca, doygunluk hissini arttırarak kilo
kontrolüne yardımcı olur. Ayrıca, lifli gıdaların düzenli tüketimi, kalp
hastalığı, kanser ve diyabet gibi birçok hastalığın riskini azaltmaya yardımcı
olur.
Tam tahıllı ürünler, lif açısından zengin bir kaynak
olabilir. Tam buğday ekmeği, esmer pirinç, yulaf ve kepekli makarna gibi tam
tahıllı ürünler tüketmek, lif alımını arttırmaya yardımcı olur. Meyveler, lif
açısından zengin bir kaynaktır. Elma, armut, muz, çilek ve ahududu gibi
meyveler, diyetimize eklenerek lif alımını arttırmak için idealdir. Sebzeler,
lif açısından zengin bir kaynaktır. Brokoli, ıspanak, bezelye, havuç ve patates
gibi sebzeler, diyetimize eklenerek lif alımını arttırmaya yardımcı olur.
Kurubaklagiller, lif açısından zengin bir kaynak olabilir. Fasulye, nohut, mercimek ve barbunya gibi kurubaklagiller, diyetimize eklenerek lif alımını arttırmak için idealdir. Tohumlar, lif açısından zengin bir kaynak olabilir. Chia tohumu, keten tohumu, ayçiçeği tohumu ve kenevir tohumu gibi tohumlar, diyetimize eklenerek lif alımını arttırmaya yardımcı olur.
Hediye alışverişi sevdiklerinizi mutlu etmenin en güzel yollarından biridir. Özel günleri kutlamak, terfi hediyeleri almak ve içinizden gelen her an dostlarınızı sevindirmek için hediyeler alabilirsiniz.
Hediye tercihlerinizi belirleyen en önemli kriterler
arasında bütçe yer alır. Hediye çeşitleri kimi zaman pahalı olabilmekte ve kişisel bütçeleri
zorlayabilmektedir. Hediye alışverişi yaparken dikkat edilecek yöntemler
sayesinde bütçe planlamalarını kontrol altında tutmak mümkün hale gelir. Bütçenizi
kontrol altına almanın yollarını aşağıdaki listeden inceleyebilirsiniz.
Hediyelik eşya almadan önce bir
liste oluşturmak fayda sağlayacaktır. Hangi tür hediyeler alınacağı, kime
alınacağı ve ne kadar bütçeye ihtiyaç olduğu belirlenmelidir. Tüm detaylar yazıldığında,
nasıl bir planı izleneceği daha net anlaşılacaktır. Bu sayede mevcut bütçe ve
hediyeler için gerekli olan bütçe karşılaştırılabilir.
Hediye alışverişi yapmadan önce alınmak istenen
ürünleri belirlemek doğru olacaktır. Ardından ihtiyaç duyulan hediye
seçeneklerinin hangi adreslerde ve hangi fiyat aralığında yer aldığını kontrol
etmek gerekir. Bu sayede en uygun site ve mağazalardan alışveriş yapılabilir.
Fiyat karşılaştırmalarına, ürün karşılaştırmalarını da bu
noktada dahil edebilirsiniz. Eğer kalitesi ve işlevi değişmiyorsa uygun fiyatlı
olan aynı ürünü alabilirsiniz. Böylece daha doğru bir seçim yapmış ve
avantajlarınızı arttırmış olursunuz.
Eğer sahip olduğunuz bütçe, iyi bir hediye almaya yetmiyorsa
bu noktada hediye çeklerini kullanmak yarar sağlayabilir. Verilecek hediye
çeki ile kişiler kendi hediyelerine karar vererek satın alabilir. Alınmak
istenen hediye, satıldığı noktalarda fiyat farklılıkları sebebiyle bütçenizi
zorlayabilir. Ancak sınırlı miktarda bir değere sahip çekle birlikte bütçenizi
aşmak zorunda kalmazsınız.
Hediye alışverişi yaparken pahalı ürünler tercih
edilebilir. Ancak önemli olan anlamlı ve hediye alınacak kişiye uygun seçim
yapmaktır. Bütçenizi aşmadan, kişiye özel tasarlanmış uygun hediyeler
bulabilirsiniz. Kupa bardaklar ve fincanlar bu konuda şık tasarımlarıyla
yardımcı olacaktır. Kitap tercihleri de kaliteli ve uygun fiyatlı bir hediye
sunmak için uygundur. Pahalı görünen ucuz hediyeler için kalitelerine de
özen gösterilmesi gerekir.
Özellikle hediye alışverişi yapmanız gereken
zamanların tarihleri belliyse indirimleri takip etmek işinizi kolaylaştıracaktır.
Pahalı bir ürün için belirli dönemlerde mağaza ve internet sitelerinin
uyguladığı indirimleri takip etmek daha az masraf yapmanızı sağlayacaktır.
Giyim ve aksesuarlarda mevsim geçişlerinde yapılan
indirimler ve yeni modeli çıktığı için eskisinin fiyatı azalan elektronik
ürünler, bu konuda destekleyici olacaktır. Hediye alışverişi için doğru
zamanda doğru seçim pek çok faydayı beraberinde getirir.
Hediye seçerken kararsız kalındığında ya da birden fazla
hediye alınmak istendiğinde kutu hediyeler oldukça
avantaj sağlar. Uygun fiyatlı ve kaliteli ürünlerle oluşturulacak kutu
içerikleri sayesinde çok özel ve anlamlı hediye sunmak mümkün hale gelecektir.
Hediye alınacak kişinin zevkine, yaşına ve tercihlerine göre
seçilerek oluşturulan kutuları popilero.com adresinde kolaylıkla
bulabilirsiniz. Site üzerinde özel günlerin anlam ve önemine göre seçim yapmak
mümkündür.
Hediye alışverişi yapmak isteyenler, kutu çeşitleri
arasından hazır olanları tercih edebilir. Bununla birlikte kutuların içeriğini
istedikleri gibi oluşturabilirler. Kutu içeriklerinin oluşturulması için
eklenebilecek ürünler ise şu şekilde sıralanabilir:
·
Özel çikolata ve şekerleme çeşitleri
·
Lokum ve atıştırmalıklar
·
Dünya kahveleri ve Türk kahvesi
·
Özel aromalı çay seçenekleri
·
Kişiye özel kalem ve defterler
·
Hoş kokulu tütsü ve kolonyalar
·
Fincan ve kupa bardaklar
·
Tasarım bardaklar
·
Kahve makinesi ve French press
·
Kişisel bakım ürünleri
·
Ev tekstili çeşitleri
·
Çanta ve cüzdan
·
Takı ve aksesuarlar
Bu seçenekler ve çok daha fazlası Popilero internet sitesinde
alıcılarını beklemektedir. Site üzerinden dilediğiniz ürünleri kolaylıkla
seçebilirsiniz.
Hediye alışverişi yaparken çeşitlerle beraber
teslimat seçeneklerine de dikkat etmek gerekir. Siparişin kolaylıkla
oluşturulması önemlidir. Aynı zamanda verilen siparişin özenli bir şekilde
hazırlanarak gönderilmesi çok değerlidir. Teslimat seçeneklerinin fazla olması
ise diğer bir avantajdır.
Aynı gün teslimat hediye kolaylığı pek çok problemin önüne geçmektedir. Geç
kalınan veya unutulan özel günler için verilen siparişin hızlı bir şekilde
alıcısına ulaştırılması yararınıza olur. Bununla beraber ani gelişen durumlarda
sevdiklerinizi çabucak mutlu etmek için yine aynı gün teslimat kolaylığından
yararlanabilirsiniz. Eğer sevdiklerinizi mutlu etmek için beklemek
istemiyorsanız, hediye yollamak için bu yöntemi mutlaka kullanmalısınız.
Armağanlarınızla memnuniyet yaratmak için hediye siteleri arasından doğru
tercih yapmalısınız. Tercihleri etkileyen diğer faktörlerle birlikte
fiyatlarında belirleyici olduğu unutulmamalıdır. Kaliteli hediyeler arasından
ulaşılabilir seviyelerde fiyatlara sahip olan birçok çeşit bulunması,
seçimlerinizi kolaylaştırır. Ayrıca her bütçeye uygun ürün çeşitliliği,
harcamalarınızın azalmasını sağlar.
Hediye alışverişi için
ödeyebileceğiniz tutarı belirledikten sonra seçiminizi hızlı bir şekilde tamamlayabilirsiniz.
Unutulmaması gerekenlerin başında ise hediyelerin manevi değeri gelmektedir.
Yapılan harcamalara göre yakınlarınızı daha fazla mutlu edebilirsiniz. Onlara
sevginizi ve iyi dileklerinizi yansıtmak için hediyeler her zamanda
destekçinizdir. Özel olarak tasarlanan ve seçim noktasında ciddi şekilde emek
verildiğini gösteren hediyeler ise çok daha memnun edici olur.
Kronik böbrek yetmezliği, çeşitli sebeplere bağlı olarak böbrek fonksiyonlarının düzelmesi mümkün olmayan kaybı ile gerçekleşen bir durumdur. Böbrekler tam çalışmadığı zaman vücutta biriken fazla sıvı ve atık maddelerin yarı geçirgen bir membran (zar) aracılığıyla temizlenmesi işlemine diyaliz denir.
İlk
kez 1944 yılında Hollandalı hekim olan Kolff tarafından yapılmıştır. Özel bir
membran ile hastanın kanının makine ile temizlenmesi işlemidir. Hemodiyaliz
işleminin gerçekleşmesi için yeterli kan akımı olmalı ve bir membran ile
hemodiyaliz makinesi sağlanmalıdır. Yeterli kan akımının sağlanması için
hastanın önce atar ve toplardamarı arasında bir pencere oluşturulmalı veya
hastanın büyük bir toplar damarına geçici kateter konmalıdır.
Hemodiyaliz tedavisi hastanın böbrek
yetmezliğinin şiddetine ve yaptığı idrar miktarına göre haftada 2-3 kez veya 4-6
saat süre ile uygulanır. Hemodiyaliz tedavisi genellikle hastanede veya bir
hemodiyaliz ünitesinde uygulanır.
Periton
karın boşluğunda bulunan organların etrafında bulunan zar için kullanılan bir
terimdir. Periton diyalizinde periton membranı kullanılır. İlk kez 1923 yılında
Ganter tarafından gerçekleşmiştir. Hastanın vücut yapısına göre belirlenen özel
solüsyon karın boşluğuna verilir. Vücuda verilmiş olan solüsyon 4-6 saat
bekledikten sonra yeni solüsyonla değiştirilir. Bu süre boyunca kanda bulunan
üre ve fazla sıvı solüsyonla geçer. Bu işlem hasta tarafından günde 4-5 kez
yapılmalıdır.
1-Sürekli ayaktan periton diyalizi: Hastanın vücut yapısına
uygunluğuna göre hazırlanan özel periton diyaliz çözeltisi karın boşluğuna
verilir. Vücuda verilen çözelti 4-6 saat karın boşluğunda kaldıktan sonra yeni
çözelti ile değiştirilir. Karın boşluğuna diyaliz sıvısının verilmesi ve
boşaltılması yer çekimi ile gerçekleştirilir. Periton diyalizi hasta ya da
yakını tarafından gerçekleştirilebilir.
2-Aletli periton diyalizi: Evde makine aracılığı ile
uygulanan periton işlemine APD denir. Hasta yatmadan önce set ve çözelti
torbaları periton diyalizi makinesine yerleştirir ve başlatılır. Kişi uyurken
gece boyunca, makine karın boşluğuna diyaliz sıvısını verir, bekletir ve
boşaltır.
Kadına hediye seçmekte zorlananlardan mısınız?
Öyleyse size bu aşamada izlenecek yollardan bahsedelim. Sanıldığının tam aksine
kadınlara hediye seçmek çok da zor bir eylem değil. Çünkü hemen hemen bütün
kadınlar, küçük büyük fark etmeksizin aldığı bütün hediyelerle mutlu olmayı
başarıyorlar. Bu sebeple kadınlara hediye almak da onlara uygun hediyeyi bulmak
da erkeklere nazaran çok daha kolay diyebiliriz.
İlk yol; hediye alacağınız kişinin zevkleri, ihtiyaçları ve istekleri. Diyelim ki hediye almakta büyük kararsızlıklar yaşıyorsunuz ve işin içinden çıkamıyorsunuz. İşte bu tür durumlarda sevdiklerinizin zevklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak seçeneklerinizi en aza indirebilirsiniz.
İzlemeniz gereken ikinci yol; hediye alacağınız kişinin yaşı. Bildiğiniz gibi her hediye her yaşa hitap etmez. Bu sebeple hediyeyi kim için alacaksanız o kişinin yaşını ön planda tutmanız işinizi daha da kolaylaştıracaktır.
Gelelim kadına hediye seçerken izlemeniz gereken son yola. Bu noktada da dikkat etmeniz gereken ilk şey aldığınız hediyenin yenilikçi olup olmadığı. Günümüzde güzel hediye adı altında satılan basit ürünler maalesef ki sevdiklerinizi mutlu etmeye yetmiyor. Bu nedenle kadın sevdikleriniz için bir hediye almak istiyorsanız hediyenizin yenilikçi olmasına özen göstermelisiniz.
Siz de tüm bu ipuçlarına dikkat ederek Muhiku’nun kadınlara özel hediyeleri arasından sevdiklerinizi mutlu edecek hediyeleri alabilirsiniz.
Kına geceleri, kültürümüzün olmazsa olmaz
merasimlerinden biri. Evlilik öncesi yapılan bu özel merasim için çeşitli hazırlıklar
yapmak şart. Bu hazırlıklardan en önemlisi de elbette ki kına hediyelikleri.
Günümüzde gelen misafirlere dağıtılan ve popülaritesi git gide artan bu
hediyeliklerin yenilikçi olması oldukça önemli.
Her bütçeye uygun en trend kına hediyelikleri için en doğru adres Muhiku’dur. Kurulduğu ilk günden itibaren müşterilerine büyük mutluluklar vadeden Muhiku’da değerlendirebileceğiniz pek çok farklı kına hediyelikleri var. Ayrıca her konsepte uyan bu hediyelikler, piyasada satılan sıradan hediyeliklere nazaran çok daha yenilikçi.
Üzülerek söylemeliyiz ki çoğu kına hediyeliği dağıtıldığı gün evin bir köşesine atılıp eskiyor. Bu nedenle alacağınız kına hediyeliğinin yenilikçi ve modern olması bizce kesinlikle şart.
Gel gelelim Muhiku’nun yenilikçi ve en trend kına hediyelerine. Oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Muhiku’da her zevke ve her bütçeye uygun hediyelik bulmak mümkün. Bu noktada karar tamamen size ait. Dilerseniz uygun fiyatlı dilerseniz de pahalı bir kına hediyeliği tercih edebilirsiniz.
Tüm bunların yanı sıra seçtiğiniz hediyeliklerin tamamen size özel hazırlandığını da tekrar hatırlatalım. En özel günlerinizden biri olan kına geceniz için tasarlanan bu hediyeleri Muhiku’dan hızlıca temin edebilirsiniz. Tabii Muhiku’nun fırsatları bununla da sınırlı değil. Eğer Muhiku’dan 200 TL ve üzeri sipariş verirseniz ekstra herhangi bir kargo ücreti ödemek zorunda da kalmazsınız.
Evet, günümüzde hediyenin yanı sıra kargoya istenen ücretler de gerçekten can sıkıyor. İşte bu tür durumlarda Muhiku’nun benzersiz avantajları işinizi fazlasıyla kolaylaştırıyor. Eğer kına gecenize az bir zaman kaldıysa ve sizin hala daha gelen misafirler için hediyeliğiniz hazır değilse hemen Muhiku’nun web sitesinden gözünüze hoş gelen bir hediyeliği sipariş edebilirsiniz.
Hediye denince sizin de aklınıza sayısız
alternatif mi geliyor? Evet, aslında hediye oldukça geniş bir kavram. Elbette
ki aklınıza gelen bir çok ürünü sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Fakat
hediyelerin sevdiklerinizi etkilemesini ve onları mutlu etmesini istiyorsanız
göze hoş gelen hediyelere yönelebilirsiniz. İşte geleneksel hediyelerden
sıyrılmanızı sağlayan Muhiku,
göze hoş gelen hediyeleri bulabileceğiniz en doğru adrestir.
2018 yılında kurulan ve günden güne popülerliği artan Muhiku’da değerlendirebileceğiniz oldukça hoş hediyeler var. Üstelik bu hediyeler, mutluluğu garanti ediyor. Özel bir günde veya içinizden gelen herhangi bir zamanda sevdiklerinize alabileceğiniz bu hediyeler fiyat açısından da cebinizi zorlamaz. Her bütçeye uygun bir fiyat aralığına sahip olan bu hediyelerle sevdiklerinizi gülümsetmeme ihtimaliniz yok.
Muhiku hediye çeşitliliği içerisinde konsept hediye kutularından mis kokulu mumlara, dünya çaylarından tasarım kupalara, şık fularlardan kullanışlı ajandalara kadar farklı pek çok hediye seçeneği var. Sizin bu noktada yapmanız gereken tek şey ise sevdiklerinizin hangi hediye ile daha mutlu olacağını düşünmek.
Eğer hediyenizi belirlediyseniz tereddüt etmenize veya siparişim kısa sürede teslim edilir mi diye düşünmenize de gerek yok. Çünkü Muhiku’nun İstanbul içerisine sunduğu aynı gün teslim hediye fırsatı var. Bu benzersiz fırsat ile saat 12.00’ye kadar verdiğiniz siparişler aynı gün adresinize teslim edilir. Fakat tekrar hatırlatalım bu özel fırsat İstanbul’un tüm semtleri için geçerli. Eğer siparişiniz şehir dışına gidecekse veya siz şehir dışından sipariş veriyorsanız üzülmenize gerek yok.
Çünkü Muhiku bu tür durumlar için de harika bir fırsat sunuyor. Eğer gün içerisinde saat 15.00’e kadar siparişinizi oluşturursanız siparişiniz aynı gün kargoya verilir. Böylece İstanbul dışında olsanız dahi hediyenizin teslim edilmesi günler sürmez.
Şimdi siz de en güzel ve en kullanışlı hediyelere kısa sürede ulaşmak için Muhiku’yu ziyaret edebilirsiniz.
Zayıflatan tarçınlı kahve oldukça popüler bir kahve türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikli olarak tarçının kan şekerini dengeleyici bir etkiye sahip olduğu biliniyor. Yine tok tutucu bir etkiye de sahip olan tarçın; kilo verme konusunda başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Dolayısıyla tarçınlı kahvenin zayıflatma konusunda iddialı bir kahve olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Üstelik sadece 1 aylık süre içerisinde dahi tarçınlı kahvenin zayıflatıcı etkisini hissedebilirsiniz.
İçerisinde tarçın eklenerek yapılan kahveye tarçınlı kahve
denir. Tarçınlı kahvenin klasik bir Türk kahvesiyle birlikte harika bir tada
sahip olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bir de sütle birlikte düşüldüğünde
tarçınlı kahvenin harika bir lezzet olduğu hemen herkes tarafından kabul
edilmektedir. Çünkü hem kilo vermek konusunda hem de zinde hissetmek konusunda
bu tarz kahveler üst düzeyde bir etkiye sahiptir.
Şekeri düzenlemeye yardımcı olan tarçınlı kahvenin, iştahı
bastırmak konusunda da üst düzeyde bir etkiye sahip olduğunu rahatlıkla ifade
edebiliriz. Yine tarçınlı kahvenin tokluk hissinin oluşması noktasında üst
düzeyde bir etkiye sahip olması; bu kahvenin son zamanlarda sıklıkla tercih
edilmesini mümkün kılar. Bu aşamada bu tür kahvelerin nasıl tüketileceğini
biliyor olmak da gerekmektedir.
Günümüz itibariyle tarçın ilave edilerek yapılan kahveleri
oldukça pratik bir şekilde hazırlayabilirsiniz. Bu kahveyi yapmak için ilk önce
kahve ve tarçınınızı bir cezvenin içerisine koyarak karıştırmalısınız.
Sonrasında bu karışıma süt ilave etmelisiniz. Devamında cezvenizi güzelce
karıştırdıktan sonraca cezvenizi ocağa almalısınız. Bu işlem sonrasında
ocağınızın ateşini kısık seviyeye alarak; iyice köpürünceye kadar kahvenizi
pişirmelisiniz. Kahveniz piştikten hemen sonra bir fincana alarak bu lezzetli
kahvenin servisini yapabilirsiniz.
Şayet yapacağınız kahve için çubuk tarçın kullanacaksanız;
böyle durumlarda tarifte ufak değişiklikler yapmanız gerekecektir. Bu kahveyi
yaparken ilk önce çubuk tarçını ve sütünüzü bir cezveye alarak güzelce
kaynatmalısınız. Sonrasında kaynattığınız süt ve çubuk tarçın karışımını tam
olarak soğuyuncaya kadar beklemelisiniz. Bu aşamada tarçının lezzetini tam
olarak süte geçirdiğinden emin olmalısınız. Sonrasında cezveye kahve ekleyerek,
iyice karıştırıp, cezvenizi ocağa almalısınız. Kısık bir ateşte kahvenizi
pişirdikten sonra servis edebilirsiniz.
Tarçınlı kahve içecekseniz akşam saat 16:00 ile 17:00
arasındaki saatler en çok tavsiye edilen zaman dilimidir. Genel olarak
kahvenizi bu saatler arasında içmenizin tavsiye edilmesinin en önemli nedeni;
saat 16 ile 17 arasında kan şekerinin düşme eğilimde olmasıdır. Üstelik bu saat
dilimde kahve içmeniz; kendinizi tok hissetmenize de katkı sunacaktır.
Tarçın ve kahve ikilisi birleştiğinde karşımıza son derece
besleyici ve faydalı bir içecek çıkmaktadır. Zayıflatan tarçınlı kahve olarak da karşımıza çıkan bu kahvenin
beraberinde önemli faydaları getiriyor olması; son zamanlarda popüler olmasını
da mümkün kılıyor. Aşağıda sıraladığımız faydalar; günümüzde en çok ön plana
çıkan tarçınlı kahve faydaları arasında
yer almaktadır;
·
Bağırsaklarınızı çalıştırır
·
Metabolizmayı hızlandırıcı bir etkisi vardır
·
Migren ağrılarının hafifletilmesinde etkilidir
·
Vücudunuzda yağ yakımını desteklemektedir
·
Kilo verme sürecini hızlandırıcı bir etkisi
bulunmaktadır
Şeker hastalığına karşı önleyici bir etkisi bulunmaktadır
·
Özellikle ani acıkmaların önüne geçerek; iştah
bastırıcı bir etkiye sahiptir
·
Zihninizin yorgunluğunu alarak, kendinizi daha
zinde hissetmenize destek olmamaktadır
Görüldüğü üzere Zayıflatan tarçınlı kahve faydaları söz konusu olduğu zaman karşımıza çok sayıda farklı önemli kazanım çıkmaktadır. Bu da tarçınlı kahvenin son zamanlarda popüler olmasını mümkün kılmaktadır.
Hurma, tatlılarda yaygın olarak kullanılan popüler bir
meyvedir. Bununla birlikte hurma tek başına da lezzetli bir meyve olarak
karşımıza çıkmaktadır. Hurma lif ve diğer besin maddelerinde yüksektir. Bu
lezzetli meyve; aynı zamanda makul miktarda şeker içerir. Peki, hurma kilo
aldırır mı? İşte merak edilen ayrıtılar!
Hurmadaki kalori miktarı, tükettiğiniz hurmanın türüne
bağlıdır. Kuru hurmaların 28 gramında yaklaşık 100 kalori varken, taze
hurmaların 28 gramında yaklaşık 80 kalori vardır. Hurma, yüksek lif içeriği
nedeniyle genellikle sağlıklı bir atıştırmalık olarak tavsiye edilir. Bununla
birlikte, bazı insanlar, kalori içeriği ve şeker içeriği nedeniyle çok fazla
hurma yemenin kilo almaya yol açıp açmayacağını merak etmektedir.
Herhangi bir yiyeceğe aşırı düşkünlükten kilo almak mümkün
olsa da, bunun diğer atıştırmalıklara kıyasla hurmalarda daha sık meydana
geldiğine dair bir kanıt yoktur. Hurma, çoğunlukla az miktarda protein ve
mineral içeren karbonhidrat ve yağlardan oluşur. Aynı zamanda hurma daha hızlı
doymanıza yardımcı olan ve aşırı yemeyi önleyen lifle doludur. Lif ayrıca
vücudun metabolizmasını etkileyerek kilo alımına neden olabilecek kabızlığı da
önler.
Hurma tatlı, besleyici ve sağlıklı bir atıştırmalıktır.
Hurmalar, iyi bir sağlık için gerekli olan vitaminler, mineraller ve lif
içerirler. Hurma 100 gramda yaklaşık 160 kalori içerir. Bu sayı diğer meyvelerin
çoğundan daha yüksektir. Ancak hurmaların kalori içeriği çeşide bağlı olacaktır.
Bu da hurmaların hem türlerine hem de tazeliğine bağlı olarak karşımıza farklı
kalori değerlerinde çıkmasını mümkün kılar.
Hurma, atıştırmalık olarak yenebilen veya yemek pişirmede
kullanılabilen besleyici ve lezzetli bir besindir. Ayrıca iyi bir lif, karbonhidrat,
vitamin ve mineral kaynağıdır. Birçok insan kilo vermek istedikleri için
hurmalarda kaç kalori olduğunu merak eder. Hurma kalori bakımından yüksek olsa
da, sağlığı iyileştirebilecek lif ve besinler açısından da yüksektir.
Hurmaların farklı boyutları, şekilleri, renkleri ve
çeşitleri vardır. Bu nedenle farklı besin değerlerine de sahiptirler. Örneğin,
büyük bir hurma yaklaşık 80 kaloriye sahipken küçük bir hurma yaklaşık 40
kaloriye sahiptir. Bütün bu bilgiler ışığında hurmanın kalori değeri yüksek
olsa da bu meyve lif açısından zengin olduğundan kilo kontrolü noktasında üst
düzeyde bir etkiye sahiptir.
Hurma
Kilo Aldırır Mı ?
Hurma her şeyden öte doğal bir şeker kaynağıdır. Şayet
hurma tüketirken günlük miktarını iyi bir şekilde ayarlarsanız; kilo almak
konusunda bir sorun da yaşamazsınız. Üstelik hurma içeriğinde diyet lifi de
barındıran bir besindir. Bu özelliği sayesinde hurmanın sindirim sürecini
geciktirici bir etkisinin bulunduğunu da ifade edebiliriz. Böylece hurma uzun
süreli bir şekilde kendinizi tok hissetmenizi sağlayacaktır.
Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre günde birkaç adet
hurma yemek kilo almak gibi problemlerinin önüne geçmek konusunda önemli
kazanımları beraberinde getirmektedir. Esasında bu özelliğinden dolayı hurmanın
pek çok farklı diyet listesinde karşımıza çıktığını rahatlıkla ifade
edebiliriz. Bütün bu bilgiler ışığında hurmanın son derece faydalı bir meyve
olduğunu ifade etmek de mümkün olmaktadır.
Günümüzde hurmanın sağlığımız için faydaları söz konusu
olduğu zaman karşımıza çok sayıda farklı özellik çıkmaktadır. Bu meyvenin
sindirimden diyabete varıncaya kadar pek çok alanda faydalı olduğu
bilinmektedir. Hurmanın sağlık için 10 faydasını aşağıdaki gibi sıralamak
mümkün olmaktadır;
·
Kolesterolü düşürmektedir
·
Lif içeriği bakımından zengindir
·
Diyabet dostu olan bir meyvedir
·
Yüksek folik asit içeriğine sahiptir
·
İltihaplanmayı azaltıcı bir meyvedir
·
Mineraller açısında oldukça zengindir
·
Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir
·
Sindirime yardımcı olan bir içeriğe sahiptir
·
Kalp hastalıklarının önlenmesine destek olur
·
Hurma yüksek glisemik bir gıda olarak kabul
edilmektedir
Tüm bu bilgiler ışığında hurmanın insan sağlığını destekleyici bir meyve olduğunu rahatlıkla ifade etmek de mümkün olmaktadır.
2013 Yılında Yayın Hayatına Başlayan Sitemiz İçerisinde Diyet, Güzellik, Cilt Bakımı Ve Saglıklı Yaşam Gibi Konular Yer Almaktadır.
Sitemiz Bayanların Saglıklı Zayıflama Ve Alt Kategorilerindeki Konular da Merak Ettikleri Bilgileri Kendilerine Sunmayı Misyon Edinmiştir.
Sitemizde yer alan içerikler, hiç bir şekilde teshis,tedavi ve tanı niteligi taşımamaktadır. Doga bilicek olumsuz sonuçlar neticesinde diyet dünyası hiç bir sorumluk taşımamaktadır
COPYRIGHT © SAGLIK DÜNYASI